14 Kasım 2009 Cumartesi

MELAL

MELÂL


ahmet haşim’in bir lafı vardı.. melali anlamayan bir nesle aşina değiliz..melal..önemli bir duygu.. usanç demek.. ıssızlık.. usanmışlık.. sardığında ruhunu insanın.. hani gidesi geldiğinde.. durası geldiğinde öylece olduğu gibi.. bu duruşu anlamalı etrafı insanın.. ama biz seviyorsak her gün yeni sevgiliymiş gibi olmak zorunda hissediyoruz.. aralıklarımız yok bizim.. fasılalar yok..yoğun yaşamak diyorlar ama derin değil..durup etrafımıza bakmadan sürüklenip sonunda tüketiyoruz herşeyi..hani dolarsın ve bağırmak istersin..bir uçurum ararsın.. bağırabilmek için.. işte sen o uçurum gibisin.. galiba bağırdığım bir yersin sen boşaldığım bir yer..bu herşeyden önce bir özgürlük alanı benim için.. senin varlığın bu her şeyden önce..sen özgürlüksün.. sorumsuzluk.. ve kocaman bir derinlik içine istediğim kadar boşalabildiğim ve beni reddetmeyen.. sen çok değerlisin demeyeceğim.. ya da farklı.. sen benim için varsın.. sen ıssız yerlerimde bile.. hani bacağını bile göstermekten korkan bir çocuğun.. çırılçıplakyanında dolaşmaktan utanmayacağı çekinmeyeceği biri.. ve hep kafamın içinde bir uğultu.. sanki içerde tv açık ve karıncalanmış ama o ses içeri geliyor.. o hışırtı..ve sen kapatmaya üşeniyorsun.. hayat böyle bir şey.. dokunamıyorsun.. ve bazen güçlü bazen güçsüzo ses hep kulağında.. bazen senin tek hakimin o oluyor.. galiba.. biz buyuz.. ıssızlıklarımızda saklanan küçük çocuklar.. bazen tanımadık seslerin değil tanıdık seslerin korkuttuğu çocuklar.. ben seni korkutuyorum.. çünkü sende beni korkutuyorsun..çünkü biliyorum ki içimi tanıyorsun.. sen benim koordinatlarımın farkındasın.. coğrafyamı biliyorsun.. beni uzaydan görebiliyorsun.. ve bende seni.. ürkekçe yürümemiz ondandır bu kadar yakınken bu kadar uzak durabilmemiz de...kelimeler dünyasında.. dimdik durabiliyoruz belki .. ama yaşarken bu kadar dik olamıyoruz..senin öykünün benimkiyle kesişme noktası bu sanırım..evet kalabalıklar içinde yürüyoruz.. ama içimizde bir rüya saklıyoruz.. ve o rüyada da yürüyoruz aynı zamanda.. o yüzden hayatımızı çift yaşıyoruz.. o çelişkiyle yürüyoruz hayatın içinde.. o yüzden kelimeler daha çok incitiyor bizi.. vurdumduymazlıklar daha yıkıcıo yüzden.. çünkü bu dünyadan başkasının da mümkün olduğunun farkındayız.. insanlar bunu çok istemese de.. o yüzden daha bir ürkek..daha bir tedirgin bizim ruhlarımız...evet yaşadığımız hayatta sürünmek dokunmuyor.. incitilmek de... ama rüyalarımıza dokunulduğunda... yıkılıyoruz biz.. çöpten bir evde yaşasak yıkılmayan ruhumuz... küçücük bir kahkahayla yıkılıveriyor.. ciddiye alınmadığımızın farkındayız rüyalarımızın ve bizim.. ama gene de...biliyoruz ki ciddiye alındığımız diyarlar var..o yüzden tedirgin ruhunla bir hayalet gibi ruhumdan süzülüp geçen kız bil ki fark edildinürperdim ben..tüylerim diken diken oldu..sen gittikten sonra bile o duyguyu arayan biri olarak kalacağım ben..içimden geçerken bıraktığın izleri takip edeceğim..biliyorum sorumluluklar korkutuyor bizi sözler vaadler...yeminler..hepsi korkutuyor bizi..ama bil ki 6 milyar yüreğin attığı bu dünyada..tek bir yürek seni hep özleyecek...sen bir meltem gibi esip geçmiş olsan da ...her sabah bu çocuk deniz kıyısına gidecek ve bekleyecek aynı meltem essin diye...hiç yazmasan da...hiç okumasan da beni.. anlamasan da...yürüdün topraklarımda..yüreğimde ayak izlerin...saklı...ve gözlerin...şimdi melali anlamayan nesiller çağında...derin bir usançla dönüyorum içime... kendi ıssızlığıma...biliyorum ki sen anlıyorsun beni..herkesten çok...hala çiçek kokuları var...ruhumda.. seninde kokladığını bildiğim ... adamlar gider gelir..rüyalarda... ama kalır izleri kokuları....sen bendeki en derin izsin.... yüzdeki yara gibi... hiç geçmeyen... kalbimdeöylece derin bir iz var.. senden kalan tek şey bu bana...derin bir yara izi.... bıçakla açılmış....ve geride bir çocuk bıraktın ürkek gözlerle BAKAN ama yüreğindeki yara izini..yüzü yaralı bir korsanın gururuyla taşıyan bir çocuk...yahya kemal dizesi gibi belki herşey..“Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin;Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde;Mehtâb... iri güller... ve senin en güzel aksin...Velhâsıl o rü'ya duruyor yerli yerinde! “
(13.06.2006)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder