14 Kasım 2009 Cumartesi

AĞLAYABİLEN ADAMLARA

AĞLAYABİLEN ADAMLARA


Modern zamanlar bizden kadınları çaldı…çocukluğu ve ilk gençliği 80’ler de geçen ben, kadınların gerçekten başka bir dünyadan geldiğine inanırdım..
Ve inanılmaz kırılgan,saygın gelirlerdi bana her biri…kötü olan erkeklerdi,kadınları kandıran, ağlatan ve üzen..ama zaman öğretti bana..
Erkekler ağlıyordu..kadınlar bir tank gibi acımasızca yollarında ilerliyordu..ve o tankı onlar kadar güçlü olan, durdurabilirdi..bu benim en büyük hayal kırıklığımdır..
beyaz atlı prenslerin, aslında prenseslerin olmadığı gerçeğiyle yüzleştiklerindeki acı..hani onu öpecek kız olmadığı için sonsuza dek kurbağa kalmak gibi.. ve geceleri ağlayan erkeklerin gözyaşlarında boğulur tüm masallar.. bir kadının sevgisine evreni verebilecek adamların gözlerine bir kez bile bakmayan gözler yüzünden acıdan kıvrandığı zamanlar şimdi..gözyaşları artık erkeklerin ve korkunç kahkahalar kadınların…film tersine ne zaman döndü bilen var mı?
Masallar prenseslerin ellerinde ölür…acısı boğazımda düğümlenir..
Bu acı kadınları da kaybetmenin hüznü..erkekler zaten yitmişti çoktan..hani dizlerine başını koyduğun ve elleri saçlarında dolaşan kadınlar…
Kim çaldı masumiyeti bizden? kim öğretti bize zalimliği? bilmiyorum…
Bu satırları bir erkeğin ellerinden çıkmış gibi okumamalısın..çünkü yiten kadınlarla yitiyoruz bizde..
Öldü masallar ve bu yazı masallara bir ağıt..içinde kekelemelerim olan bir yazı..cümle kuramıyorum artık..geceleri yalnızlıklarında ağlayan erkekler,gülmeyi unutan kadınlar ve yok olan masallar…hepsi bu! Masallar prenseslerin elinde can çekişirken erkekler yorganların altında saklanırken, sihirli fasulye tanelerini arıyorum ben hala…
Her şey ve kimse değişmiyor…hayat değişmeyecek ve değiştiremediklerini kabullenmeyi öğren…ve sende öğren..hala içinde masal olan kız sende öğren..masallar prenseslerin ellerinde ölür ve erkeklerin korkak elleri diriltemez onu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder