14 Kasım 2009 Cumartesi

ÇİRKİN TIRTIL

ÇİRKİN TIRTIL


ben çirkinmi çirkin bir tırtıldım... ona rağmen sevdim dünyayı...
dünya beni sevmesede.. ve sevgimle yürüdüm dallarda,
toprağın üstünde... belki sürünmek gibi geldi sizlere..
ama ben nefes aldığım için mutluydum.. belki beğenmezsiniz
çirkin tırtılların trake solunumunu, ama inanın bu dünyanın
sevilmeye değer olduğunu anlayacak kadar nefes alıp verdim..
sonra sevgimi vermek istedim ama o sevgiyi alacak bir
yürek yoktu... o kadar yoğunlaştı ki yüreğim.. biliyorum
gülüyorsunuz içinizden bir tırtılın yüreği olur mu diye..
küçükte olsa sizinkiler kadar büyük bir yüreğim var
benimde.. o kadar yoğunlaştı ki yüreğim durdum..
ve içime döndüm.. bir koza örmeye başladım etrafıma...
sevgimden ördüm bu kozayı.. dışarı çıkmamam çok az kaldı..
ama kupkuru bir kozayken içinde ne saklı olduğunu
bilmeden sevildim ben... şimdi onun için en güzel
renklerden kanatlarım olsun istiyorum.. hiç görmediği
yerlere uçalım istiyorum onunla.. ama hepsini saklı
kaldığım kozanın içinden ona söyleyemiyorum... ama bilsin
diye yazdım, onu ne kadar çok sevdiğimi... güzel sesli kız
beni kozamda sevecek kadar büyük yürekli kız..
bir tırtılı bir kelebeğe dönüştüren şey senin sevgin..
sevginle beni dönüştüren kız; seni çok seviyorum..
o yüzden gökkuşağı renklerinden kanatlarımla senin için
uçacağım gökyüzünde.. belki porsuk çayının kenarında
görürsün beni.. bir tırtılı kelebeğe dönüştüren güç
sevgide gizli.. sevgimse senin sevginde...
gökkuşağım gözlerini görmeyi çok özledim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder