21 Ekim 2009 Çarşamba

ASLOLAN YALNIZLIKTIR

ASLOLAN YALNIZLIKTIR...


hepimiz bir adada yaşıyoruz... bazen yapayalnız robinson gibi, bazen hep birlikte ama her durumda bir adada yaşıyoruz.. hani lise yıllarında öğrendiğimiz sonra bulmacalarda sık sık karşılaştığımız ada tanımı var ya: etrafı suyla çevrili kara parçası... peki hangi kara parçasının etrafı sularla çevrili değil ki? tüm kara parçaları okyanuslar içinde değil mi? 6 milyar insan bir adada yaşıyor işte... küçük diye heybeli ada olurken neden avustralya ada değil? bu belki algılarımızla kainatı algılayışımız ile ilgili.. kendimize bakışımızla ilgili.. olduğumuz yeri ne kadar büyütürsek büyütelim bir adada yaşıyoruz!
yukarıda verdiğim o klasik tanımın anlattığı belki bağlantısızlıktır. hiçbir şeyle bağlı olmayan ve bir şekilde bitimini görebildiğimiz şeylere ada diyoruzdur. öyleyse dünya da bir adadır güneş sisteminde, ve güneş sistemi de bir adadır samanyolu galaksisinde(ki galaksinin türkçesi gökadadır) ve samanyolu da evrende...
peki kaçımız farkındayız birer robinson olduğumuzun? ve bir cumaya olan ihtiyacımızın.. bir insan eti yiyenin dostluğuna arkadaşlığına yoldaşlığına sevgisine muhtaç kılan nedir bizi? anne karnındaki bebek görüntüsünü düşünsenize bir sıvı içinde yüzen ceninleriz hepimiz.. yapayalnız, karanlık.. orada da bir adadayız..
tıpkı öldüğümüzde bize bahşedilecek adacık gibi..
peki aşk bu yazının neresinde..aşk, doğumumuzdaki ve ölümümüzdeki yalnızlığımıza inat ikisinin arasında kalan hayat adasını paylaşma isteğidir.. ya da Tanrıya bir direniş.. ölüm bizi ayırana dek.. bir an için yalnız olmadığımız yanılsamasıdır belki.. aşk inanmaktır: yalnız olmadığına..peki ayrılık nedir?
04.12.2002

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder