"Edebiyat, peşindeki iri gri kurtla bir çocuğun Taş Devri vadisinden 'Kurt, kurt!' çığlıklarıyla koşarak geldiği gün doğmadı; edebiyat, bir çocuğun 'Kurt, kurt!' çığlıklarıyla peşinde kurt olmadan koşup geldiği gün doğdu." Vladamir Nabokov
14 Ağustos 2013 Çarşamba
Rüyalara Dair...
"Masal, tıpkı rüya gibi tutarsızdır; olağanüstü nesneler ve olaylar bütünüdür, müzikal bir hayaldir […], doğanın ta kendisidir. Ahlakçı kaçınılmazlık ve kurallara uygun şekilde düzenlenmiş tutarlılık, masal kavramına en aykırı şeylerdir.Masal doğanın anarşisidir, soyut rüya âlemidir. Bu soyutlamadan, ölümden sonraki durumumuza ilişkin sonuçlar çıkarılabilir.” Novalis
Barthes "küçük ölüm" der rüyaya... Kendimizi hapsettiğimiz bir sürü sihirli lamba var: beyin de bunlardan biri belki de tek gerçek; ruhun sihirli lambası beyin... Adorno rüya ölüm gibi siyahtır der... Marguerite Yourcenar'ın Rüya ve Kader'i ile Adorno'nun Rüya Kayıtları, rüyalar alemine geçiş metinleri olarak değerlendirilebilir. Ayrıca Donnie Darko, The Science of Sleep izlenebilir ya da gözler kapanır ve kendi alemine döner insan... Rüya kendi zihninde veya başka bir zihinde yer almanı sağlar; tıpkı bir tavşan deliğinden harikalar diyarına giden Alice gibi...
“Rüyalarımız sadece ‘bizim rüyalarımız’ olarak birbirleriyle ilişkili değildir; aksine devamlı ve aralıksız bir bütün oluştururlar ve Kafka’nın bütün hikâyelerinin ‘aynı yerde’ geçmesi gibi bütünsel bir dünyaya aittirler. Ama rüyalar kendi aralarında ne kadar bağlantılı olursa veya kendilerini ne kadar tekrar ederse, bizim onları gerçeklikten ayırt edememe tehlikemiz de o kadar büyük olur”. Adorno
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder