"Siz Halk Partisi'nin yerini tayin edin, biz ona inzimamen yerimizi tayin edelim!" Adnan Menderes
"CHP camileri kapattı mı, sattı mı, buraları ahırlara çevirdi mi?" Recep Tayyip Erdoğan
Türkiyeli seçmenlerin 14 Mayıs 1950’den beri kesinleşmiş ve
hiçbir biçimde değişmemiş bir oy verme eğilimi vardır. Partilerin isimleri
değişse de bu eğilim ve asıl oran değişmemiştir. Bir tarafta sosyal
demokrasiden komünizme uzanan “sol” diğer tarafta ise liberalizmden
şeriatçılığa dek uzanan “sağ” seçmen kitlesi bulunmaktadır. İşte seçmen
tavrının ilk ortaya çıktığı o seçimlerin oy oranları:
Sağ Blok; % 60
Demokrat Parti : % 55.2
Millet Partisi: %4.6
Sol Blok; % 40
CHP: % 39.6
Partilerin sayıları ve isimleri artsa da oranlar değişse de
bu iki ana oran süreklilik göstermiştir tüm çoğulcu demokrasi döneminde. Bazen
sağ oylar birçok partiye bölünmüş ve sol en çok oyu alan partiyi çıkarma
başarısını göstermiştir. Bunun dışında kalan tüm seçimlerde sağ bir parti
birinci olmayı başarmıştır. 1950’den bu yana yapılan 18 seçimin sadece 4’ünde
sol partiler birinci olmuştur.
15 Ekim 1961;
CHP: % 36.7
AP: % 34.8
14 Ekim 1973;
CHP: % 33.3
AP: % 29.8
5 Haziran 1977;
CHP: % 41.4
AP: % 36.9
18 Nisan 1999;
DSP: % 22.2
MHP: % 18
Bu dört seçimin dışında sol partiler birinci olamamış,
merkez sağ diye tanımlanan partiler 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan seçimde
%21.4 oy alan Refah Partisi’nin birinciliğini de dışarıda tutarsak 18 seçimden
geriye kalan 13 seçimi kazanmayı başarmıştır.
Bütün bu bilgilerin asıl hedefi bugünü anlamak; seçmen
davranışlarını sürekli olarak başka
sebeplere (makarnadan kömüre yapılan yardımlara, oy kullanmayan kitlenin merkez
sol seçmeni olduğu inancı gibi)
dayandırmayı seven ve bu yüzden de doğru analiz yapamayanlar için yardımcı olma
çabası…
Merkez Sağ partileri ancak başka bir merkez sağ parti ile
yenebilirsiniz. Tıpkı doksanlara damgasını vuran ANAP / DYP çekişmesi gibi…
Bugün seçimlerde AKP’ye rakip gibi gözüken ve rakip olmadıkları
1 Kasım akşamı bir kez daha kanıtlanan CHP, HDP ve MHP aslında merkez sağın
alternatifi değillerdi. Hiç olmadılar olamazlar da…
Şimdi eğer AKP’yi sandık da yenmek istiyorsanız onun gibi
düşünen, onun gibi konuşan bir ikizini bulmanız gerekiyor. Ancak ‘Kramer
Kramer’e karşı’ olduğunda bir sonuç alınabilir.
Bu seçmen davranışını doğru okuma problemi nedeniyle AKP bile 1 Kasım’da çıkan sonuca şaşırmıştır. Aslında
1950’de olan 2015’de de oldu. Bunun dışında kalan sosyal, psikolojik, ekonomik
vb. açıklamalar sadece anlamak istemediğimiz şeyleri açıklama çabamızı
gösteriyor. 18 seçimin 13’ün de olduğu gibi oldu, merkez sağ kazandı.
Kısacası Tayyip
Erdoğan’ın alternatifi Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli veya Selahattin
Demirtaş değildir, gene Tayyip Erdoğan’dır.
İşte 1950’den bu yana değişmeyen gerçeğin rakamları;
14 Mayıs 1950 1 Kasım 2015
Sağ Blok; % 60 Sağ Blok; %61 Demokrat Parti : % 55.2 AKP : % 49.4
Millet Partisi: % 4.6 MHP: % 11.93
Sol Blok; % 40 Sol Blok; % 36
CHP: % 39.6 CHP: % 25.37
HDP:
% 10.69